22 Tem

İlişkinizde Tartışmalarınız Sizi Mutluluğa Götürebilir

Hiçbir ilişki, kavga edeceğiz mutsuz olacağız diyerek başlamıyor. Biz hep mutlu olacağız düşüncesine eşlik eden hep birlikte omuz omuza güçlü, mutlu bir ilişkimiz olacak düşüncesi çiftlerin beklentisinin irrasyonelliğini gönüller önüne seriyor. Henüz ilişkisi olmayan, doğru kişinin kim olduğu konusunda kararsız kalan, nişanlılık sürecinde olan kişi ilişkisindeki tartışma süreçlerini düşünce terazisinden tartmaktan kendisini sakınıyor. Her ilişkide unutulmaması gereken bir durum var. İlişkiniz 4 /4’lük bir ilişki olmayacak. Tartışmalar yaşadığınız, uzlaşmakta zorluk yaşadığınız anlar olacak. Önemli olan nokta ise böyle durumlarda nasıl davrandığınız.

Tartışmalar esnasında dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var.

İlk olarak bedenimize ve duygularımıza odaklanalım. Eşimizle yaşadığımız sorun esnasında muhtemelen, tahammülsüzlük, öfke, hayal kırıklığı, anlaşılmazlık, değersizlik, kaygı gibi duygular hissediyoruz. Bu duyguları hissettiğimizde bedenimizi kontrol etmemiz gerekiyor. Mesela kalp atışımız ya da nefes alışverişimiz ne durumda, terlemelerimiz, gücü elimizde hissedip, elimizi yumruk haline getirdiğimiz oluyor mu? Tartışma esnasında nabzımızı 90’ın altında tutmalıyız. Eğer biz beden fonksiyonlarımızı sabitleyebilirsek ve tabii ki duygularımızı regüle edebilirsek duygularımızın altında yatan esas yönetmemiz gereken düşüncelerimizi de fark edebileceğiz. Sizlere rahatlamak için nefes egzersizi yapmanızı da öneririm.

Bizim duygularımızı ve bedenimizi bu şekilde etkileyen aslında düşüncelerimizdir. Eşimize ve ilişkimize dair düşüncelerimizin nasıl olduğunu, tartışma öncesinde, tartışma esnasında ve sonrasında ne düşündüğümüzü muhakkak belirleyelim.

Terapide gözlemlemiş olduğum bir durum var, kişi hayatının belli bir döneminde, kendisini erteliyor. Bu seferlik görmezden geleyim, aman şimdilik üstünü kapatayım, zaten herkes aynı durumu yaşar, el alemin onca derdi varken benimki de dert mi diyerek dertlerini küçümsüyor. Bardağı taşıran son damlada ise soluğu terapi odasında buluyor. Çiftlerin yaşamış olduğu tartışmalar da bardağı dolduran durumlardan sadece biri. Bu yüzden öncelikli önerim, partnerinizle muhakkak tartışacaksınız bunu kabul edin ve bu durumları çözmeye çalışın. İlişkinizde tartışmalarınız sizi mutluluğa götürebilir. Fikir ayrılığına düştükçe birbirinizi daha derinlemesine tanıyabilirsiniz. Her bir uzlaşma yolunu tercih ettiğinizde birbirinize daha çok bağlanabilirsiniz. Yaşamış olduğunuz sorunları mümkün olduğunca hızlı bir şekilde çözmeye çalışın. Eğer sorunlarınızı çözümlerseniz birbirinize duymuş olduğunuz güveninizi daha sağlam inşa edersiniz. Bir sonraki tartışma konularınızda, önceki çözüm yollarınızı deneyerek ilişkinizi kendinize rehber haline getirebilirsiniz.

Araştırmalar doğrultusunda, yaşanılan tartışmalar çözülmediği takdirde, bir sonraki tartışmalara da konu edildiği gözlemlenmiştir. Çözümlenmemiş her bir tartışma başlığı, kişide tekrar tekrar yara açabileceğini buradan anlayabiliriz.

Çiftlere bu konuda bazı tavsiyelerim olacak. Eşinizle tartışırken iletişim dilinize dikkat edin.

-Tartışma niyetinizi belirleyin, kendinize bu konuşmanın sonunda ne kazanmak istiyorum diye sorun. Dilinizle cezalandırma isteğiniz sonrasında en çok sizi üzecektir. “Onu kırdığım için üzgünüm” cümlesini kurmamak için tartışma sonunda nereye varmak istediğinizi belirleyin.

-Sen dili yerine BEN dili kullanın. İlişkilerde yine çok yaygın gördüğümüz suçlayıcı yaklaşım ve beraberinde gelen savunma cümleleri kişileri birbirinden uzaklaştırmaktadır. Cümleniz “Ben………..istiyorum, benim ………a ihtiyacım var.” Şeklinde olmalıdır.

-Yaşanılan sorunda haklı olduğunuza karşı tarafı ikna etmektense, uzlaşma yollarını denemeyi tercih edin.

-Tartışmaktan kaçmayın. Korktuğunuz şey, sonrasında tekrar sizi bulur. Sorunu çözmeye çalışmanız ilişkinizi daha olumlu etkileyecektir.

-Tartışmalardan sonra küsmeyin. Evi terk etmeyin. Öfkeniz geçtikten sonra sorunu çözmek ve tekrardan mutlu olmak için birlikteliğinize zaman ayırın.

-Farklı olduğunuzu ve zaman içinde değişeceğinizi, bazı noktalarda da değiştirme çabanızı durdurmanız gerektiğini kabul edin.

-Karşınızdaki kişi düşmanınız değil, eşiniz bunu unutmayın. Onu takdir edin, nazikçe duygularınızı ifade edin. Niyetinizi belirtin. Açık ve net olun.

-Son olarak, birbirinize vakit ayırın, ilişkinizi ihmal etmeyin. Tartışmalar sevgi boşluklarından sızarsa eğer daha çok belirgin hale gelebiliyor. Sevdiğinizi sürekli belli etmeye çalışın.

Unutmayın! Mutluluklar baki olursa, mutsuz anlara fırsat tanınmayacaktır.

Sevgiyle ve sevdiğinizle mutlu kalın…

Saygılarımla,

Uzman Klinik Psikolog İrem OTURAKLIOĞLU

 

AŞAĞIDAKİ YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR!

Dijital Çağda Ebeveynlere Tavsiyeler

Pandemi Döneminde Ebeveynlere 12 İpucu

Aile Danışmanlığı, Sorunlardan Önce Alınmalı

Aynı Evde Ayrı Yaşayanlar

Evlilikte Aşk Olmayınca Meşk Olmaz

Aile İçi İletişimde 10 Altın Kural

Aile En Güvenli Eğitim Kurumudur!

Ailede ve Çocuk Gelişiminde Babanın Rolü

Boşanma Süreci ve Çocuklar

Evlilikte Sevgi ve Saygının Yeri