İyiden Mükemmele Yolculuk İçin

Mükemmel şirket olma yolunda ilerlerken yöneticilerimizi mümkün olduğunca kurumun içinden terfi eden kişiler olmasına dikkat etmek gerekir. Yetersiz kaldığı zaman diliminde ancak dış kaynaklı bir atama yapılması benimsenebilir.

İyiden mükemmele geçme yolunda olan kurumlar yalnızca ne yapmaları gerektiğine odaklanmamışlardır; aynı ağırlıkta ne yapmamaları gerektiğine, ya da neyi yapmayı bırakmaları gerektiğine odaklanmışlardır.

Teknolojiyi kullanmak, bu geçişi ciddi olarak hızlandırabilir ama gerekli olan asıl dönüşümü sağlayamaz.

Ortaklıklar ve birleşmeler, iyiden mükemmele geçişi sağlamakta ana rolü oynayamaz; iki sıradan birleştiğinde, bir mükemmel şirket etmezler.

Çalışanlar için doğru şartlar sağlandığında, bağlılık, yöndeşlik, motivasyon ve değişim sorunları büyük oranda eriyip gitmektedir.

İyiden mükemmele giden süreci, “atılım” tarafından takip edilen bir “oluşum” süreci olarak düşünebilirsiniz. Bu süreç, üç ana aşamadan oluşmaktadır: disiplinli insanlar, disiplinli düşünce ve disiplinli eylem.

Disiplinli insanlar: İyi bir şirketi mükemmel bir şirkete dönüştürmek için gereken liderlik türü şaşırtıcı hatta şoka uğratıcı bir profil çizmektedir. Geri planda kalmayı tercih eden, sakin hatta utangaç insanlardır. Kişisel planda alçakgönüllülük ile mesleki irade ve yaptırım gücünün paradoksal bir karışımıdırlar. Patton ve Sezar’dan ziyade Lincoln ve Sokrates’e benziyorlardı. İyiden mükemmele kurum liderleri öncelikle doğru insanları otobüse alıp, yanlış insanları otobüsten indirip ve doğru insanları doğru yerlere oturttuktan sonra nereye gideceklerine karar verirler. En değerli varlık insanlar değil, doğru insanlar düşüncesine hâkimdirler.

Disiplinli düşünce: Her iyiden mükemmele şirketi, Stockdale Paradoksu diye adlandırdığımız bir ilkeyi benimsemektedir. Sonunda başarılı olacağına dair sarsılmaz bir inanç taşıyorlar ama aynı zamanda, mevcut durumları ile ilgili en acımasız gerçeklerle de yüzleşme disiplinine sahiptirler.

Disiplinli eylem: Bütün şirketlerin bir kültürü vardır, bazı şirketlerin disiplini de vardır ama çok az şirketin bir disiplin kültürü vardır. Disiplin kültürüyle girişimcilik ruhunu birleştirebilirlerse mükemmel performansın simyasını yakalamış olurlar.

Teknolojiyi, dönüşümün ana ateşleyicisi olarak düşünmezler. Yine de, çelişkili biçimde, özenle seçilmiş teknolojinin ilk kullanıcıları oldukları görülmektedir.

Öz değer ve temel hedefleri korumak, özel hedef ve stratejileri konsepte göre değiştirmek gerekecektir.

Değişim Çarkı: Dramatik değişim programlarını başlatanların mükemmele ulaşma konusunda başarısız olma olasılıkları neredeyse kesindir. Dönüşüm tek hamlede olacak bir şey değildir. Bunu yapabilecek tek bir eylem, bir program, şanslı bir hamle, mucizevi bir an yoktur. Tersine mükemmele dönüşme süreci devasa bir çarkı durup dinlenmeksizin aynı yöne döndürmek ve döndükçe belli bir atılım noktasına kavuşana kadar ona ivme kazandırmaktır.

Kaynak: İyiden Mükemmel Şirkete – Jim Collins

Derleyen Uzm. Melek ÇİL