Kurumsal LongevIty

Türkçe anlamı “uzun ömürlülük” olan Longevity, bireylerin yaşam süresinin uzunluğu anlamına gelir. Günümüzde bu kavram sadece yaşam süresinin uzamasıyla sınırlı kalmayıp sağlıklı, anlamlı ve sürdürülebilir bir yaşam hedefini de taşımaktadır.

Bireyler açısından longevity, daha uzun süre yaşamanın yanı sıra yaşam kalitesini artırmayı ve aktif, sağlıklı bir yaşam sürmeyi ifade eder. Bireylerin sağlıklı beslenmesi, düzenli egzersiz yapması, zihinsel sağlık ile yaşam dengesinin sağlanması gibi unsurları kapsar.

Longevity, bireylerin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilmesini ifade ederken aynı zamanda organizasyonların uzun ömürlü ve sürdürülebilir bir yapıya sahip olmasını hedefleyen bir kavram olarak da ele alınabilir. Şirketler yalnızca hayatta kalmayı değil değişen koşullara uyum sağlayarak ve paydaşları için değer yaratarak uzun ömürlü olmayı hedefler.

Şirketler için longevity, yalnızca varlıklarını sürdürmekle kalmayıp aynı zamanda yenilikçi, esnek ve dayanıklı bir yapıya sahip olmayı da içerir. Bu ancak çalışan bağlılığı, motivasyon, inovasyon ve sürdürülebilirlik stratejiler ile sağlanır.

Kurumsal Longevity’nin Temeli: Çalışan Bağlılığı ve Motivasyonu

Kurumsal dayanıklılığın temelinde yenilik yapabilme, değişimlere uyum sağlayabilme ve tüm paydaşlar için anlamlı bir değer yaratma becerisi bulunur. Ancak bu hedefe ulaşmak, çalışanların şirketle bağlılığı ve motivasyonu olmadan mümkün değildir. Çalışanların katılımını ve memnuniyetini sağlamadan şirketinizin uzun ömürlü olması düşünülemez.

Gallup’un yayınladığı State of the Global Workplace 2024 Report çalışan bağlılığının düşük seviyelerde olduğunu gözler önüne seriyor. Rapora göre küresel çalışan bağlılığı sınırlı bir oranla sadece %23 seviyesinde bulunuyor. Çalışanların %62’si kovulmamak için minimum eforla çalışmaya devam ederken %15’i ise aktif olarak çalışmadan kopmuş durumda olduğuna dair veriler bulunuyor.

Çalışan Bağlılığını Artırmanın 8 Stratejisi

Şirketler çalışan bağlılığını artırmak ve bu sayede uzun ömürlü bir organizasyon yaratmak için neler yapabilir?

1. Çalışanlarınızı Karar Süreçlerinize Dahil Edin

• Çalışanlarınızın karar alma süreçlerinde aktif rol oynamasını teşvik edin.
• Fikir Paylaşım Platformları oluşturun. Anketler veya düzenli toplantılarla çalışanların görüşlerini ifade etmelerini sağlayın.

2. Şeffaf ve Açık İletişim Kurun

• Şirket hedeflerini ve stratejilerini açık bir şekilde paylaşın.
• Yöneticilerle düzenli birebir görüşmeler yaparak geribildirim veya raporlama mekanizması oluşturun.

3. Çalışanlarınızı Takdir Edin

• Çalışanların başarılarını kutlayın ve takdir ettiğinizi gösterin.
• Takdir duygusunu kurum kültürünüzün bir parçası haline getirin.

4. Çalışanlarınıza Eğitim ve Gelişim Fırsatları Sunun

• Çalışanların hem teknik hem de kişisel becerilerini geliştirebileceği programlar düzenleyin.
• Mentörlük ve koçluk fırsatları sunarak bireysel gelişimlerine katkıda bulunun.

5. İşyerinde Psikolojik Olarak Güvenli Bir Ortam Yaratın

• Çalışanların hata yapmaktan korkmadığı bir çalışma kültürü oluşturun.
• Fikirlerin özgürce ifade edilebildiği bir ortam yaratın.

6. İş-Yaşam Dengesinin Sağlanması ve Esneklik

• Uzaktan veya hibrit çalışma modellerini destekleyin.
• Çalışanların tükenmişlik yaşamasını önlemek için iş yükünü dengeli bir şekilde paylaşın.

7. Çeşitlilik Oluşturun ve Sisteme Dahil Edin

• Farklılıkları kucaklayın ve avantaja dönüştürün.
• Çalışanların şirket içinde kendilerini değerli hissetmelerini sağlayın.
• Çalışanlarınıza eşit fırsat sunan politikalar geliştirin.

8. Çalışan Deneyimini Sürekli İyileştirin

• Anketler yoluyla çalışan memnuniyetini düzenli olarak ölçün.
• Gelen geribildirimler doğrultusunda somut aksiyonlar alın.

Geleceğin Kazananı Sizin Şirketiniz Olsun

Çalışanların bağlılığı ve mutluluğunu ön planda tutan şirketler yalnızca bugünün değil geleceğin de kazananları olacaktır. Unutmayın! Çalışan bağlılığını kaybetmek kurumsal dayanıklılığı kaybetmek demektir.

Dr. Melek ÇİL