
18 Haz
Ergenlik Dönemi ve Aile-2
Ergenlik dönemi, duygusal dalgalanmalar, kimlik arayışı ve aile içi çatışmaların yoğun yaşandığı kritik bir geçiş sürecidir. Beylikdüzü psikolog desteği, bu dönemde hem ergen hem de aile için empatik, akılcı ve çözüm odaklı bir iletişim zemini oluşturur. Yazının devamında, ergenlikte duygusal gelişimin yönlendirilmesi ve aile içi sağlıklı etkileşim yollarını ele alacağız.
B-DUYGUSAL GELİŞİM
Buluğ çağından başlayarak ergenin duygularının yoğunluğunda artma olur. Artan bu duygu yoğunluğu, ergenin davranışlarına coşkulu tepkiler (şiir, hikâye yazma, günlük tutma) olarak yansır.
Artan duygusallaşmayla birlikte duygularda istikrarsızlık göze çarpar. Ergenin aynı olaya bir gün arayla gösterdiği tepkiler farklı olabilir. Genç, neşeli ve mutlu iken, çok kısa bir süre sonra tamamen farklı bir hale gelebilir.
Hayal kurma bu dönemde artar. Hayallerin konusu geleceğe yönelik tasarımlar olabileceği gibi gerçekleşmesini istediği bir arzusu da olabilir.
Kendisiyle baş başa, yalnız kalma isteği bu çağdaki kız ve erkeklerde görülen genel bir durumdur.
Ergenlerin sevgi ve aşk gibi duyguları artmakla beraber, bu konuda aşırılıklar gözlenebilir. Bir gün çok beğenip, göklere çıkardığı bir kişi kısa bir süre sonra ergenin gözünde sönükleşebilir.
Ergenlik çağında kaygılarda bir artış gözlenir. Bu çağda en çok görülen kaygılar ise şunlardır;
-Bedensel görünüşle ilgili kaygılar.
-Gelecek ile ilgili kaygılar. (Özellikle okul ve meslek seçimiyle ilgilidir. Üniversite sınavı bunların en önemlisidir.)
Kendine olan güvensizlikten kaynaklanan sosyal kaygılar (topluluk karşısında konuşmaktan utanma, çabuk heyecanlanma, kızarma şeklinde) gözlenebilir.
Aile ve arkadaş çevresiyle iletişimdeki olumsuzluklardan kaynaklanan kaygılar.
Duygusal Gelişimin Genç Üzerindeki Etkileri
Bebeklik çağında büyümeleri anne-baba tarafından dört gözle beklenen çocuklar, ergenlik çağına geldiklerinde "keşke hep bebek kalsalardı" dedirtecek hale gelebilirler.Belki haklı olan bu tepkilerin verilmesinin nedeni anne-babaların çocuklarının bu çağdaki davranışları hakkında bilgisiz olmalarıdır.
Anne-babalar da bu dönemde huzursuzdur, çünkü; her şeyin yoluna gireceğini sandıkları bir dönemde birden bire ortaya çıkan huysuzluklara, nedensiz öfke ve patlamalarına anlam veremezler. Eve dilediği gibi girip çıkan, hiçbir şeyi beğenmeyen, en ılımlı uyarılara sert karşılık veren genç karşısında, soğukkanlı olmak gerçekten güçtür. Gence verilen öğütler, iyi niyetli sözler geri teper, böylece bir süre sonra iletişim kopar.
Gencin kurallara aldırmayışı, yasakları boş verişi, anne-babayı çileden çıkarır. "Bu evde yaşanmaz" diyerek kapıyı çarpıp çıkan genç bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi eve dönebilir. Ertesi gün sınavı varken az önce ayrıldığı arkadaşıyla telefonla uzun süre konuşur, sınavı hatırlatılınca: "Ben çocuk muyum?, ne yaptığımı biliyorum." diyebilir.
Bu çağda genç, anne-babaya ters gelecek sözleri seçmede ustalaşmıştır, Anne- babasını eleştirme fırsatını hiç kaçırmaz, insanı deli edecek sözleri çok rahat söyler.
"Okuyup da ne olacağım, futbolcular babamdan çok kazanıyor." deyiverir. Anne-babanın savundukları şeylerin tam tersini savunur, onlarla tartışmaya girmekten çekinmez. Örneğin; babasının siyasi görüşünün tam tersini savunur; tutmadığı partiyi tutar görünür, sevmediği politikacıları göklere çıkarır, toplumu birden düzene koyacak reçeteler üretir. Sonunda baba dayanamaz; "Sen düzeni değiştireceğine, önce otur da derslerini düzene koy" der. Aslında gencin istediği de budur, yani baba yenik düşmüştür. Çünkü gencin istediği ailesinden farklı ve bağımsız fikirlerinin olabileceğini ispatlamaktır. Ergenlik çağına gelen gencin gözünde anne-baba eski gizemini yitirmiştir. Çocukluğunda çok üstün ve güçlü varlıklar olarak gördüğü anne-babasına artık gerçekçi bir gözle bakar. Hatta kendi kimliğini, kişiliğini bulduğunu sanan genç, bunu ispatlamak için anne- babasını, yakın çevresini sürekli eleştirir, küçümser ve alabildiğince bağımsız olmak ister.
Anne ve Babaya Tavsiyeler
Anne babalar; çocuklarının kendi kimliklerini ortaya koymalarına bazen izin vermek istemez. Özellikle de çocukları kendilerinden farklı ise. Oysa çocuğunun farklı bir kişilikte olabileceğinin bilincinde olan aile onun davranışlarının çoğunu kabullenir. Çünkü onun, çocuğu için düşündüğü bir kalıp yoktur. Anne-baba tarafından kabullenen gencin gelişimi en üst noktaya yükselir. Kabul edici bir anne-baba, çocuğun kendi yaşamını geliştirmesine izin verir; daha az kabul edici bir anne- baba çocuğun yaşamını, onun adına kendi planlamak ister. Çocuklarımızın kendimizden ne kadar ayrı bir kişilik olduğunu kabullenirsek onunla iletişimimiz daha sağlıklı olur.
Çocuğunuzun özel bir kişi olmasını istemeyin, yalnızca kendi isteği doğrultusunda gelişimini tamamlamış, sağlıklı, yeteneklerini gerektiği gibi kullanan bir kişi olmasını sağlamaya çalışın.
Şunu unutmamalıdır: Genç, "kendisinin bütün duyguları en yoğun biçimde yaşadığını, kaygı ve sıkıntılarının derin ve sonsuz, neşesinin, sevincinin, sevgisinin, dorukta; umudunun parlak; düşüncelerinin doğru ve kesin" olduğuna inanır.
Gençlerin sağlıklı gelişmesi için onlarla iletişimin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi gerekir. Kişiliklerine sevgi ve saygı gösterilmelidir. Evde anne ve babasından anlayış göremeyen, onlarla çatışma içinde olan genç, evde bulamadığı güveni arkadaş çevresinde arar; onlara daha çok bağlanır ve onların davranışlarını benimser. Arkadaşlarından ayrı kalmamak için kendisine aykırı gelen düşünceleri, tutumları ve davranışları bile benimseyebilir. Gençlerle iletişimde ilk kural, gencin tepkileri ve çelişkili davranışları karşısında soğukkanlı kalabilmektir. Genci ne pahasına olursa olsun sindirmeye kalkan anne-babalar beklemedikleri çıkmazlara girebilirler. Karnesinde zayıfı olan çocuğuna bağırıp çağıran anne-baba çocukları evden kaçınca ne yapacaklarını bilemezler.
Gencin kimi davranışları ana-babayı çileden çıkaracak düzeyde olabilir. Bu durumda öfkelenmemek elde değildir. Anne-babanın aşırı sabır göstermesi de gerekmez. Öfkeyi kabaca dışa vurmakla, öfkelendiğimizi belli etmek ayrı şeylerdir. "Bu davranışın beni çok kızdırdı" diyebiliriz. Saçma bir davranış karşısında "Sen aptalın birisin, ne zaman akıllanacaksın bilmem ki" demek yerine "Bu yaptığın saçma ve aptalca bir iş" demek daha az yaralayıcıdır. Birincisi; "kişiliğe yönelmiş" bir suçlama, ikincisi; "davranışı eleştiren" bir sözdür. Genel bir kural olarak; eleştiriler gencin kişiliğine değil, beğenilmeyen söz ya da davranışa yöneltilmelidir. "Zaten senden başka bir şey beklenilmezdi ki!", "Sen ne zaman adam olacaksın." gibi sözler umut kırıcıdır. Genci, davranışını düzeltmeye değil, inatlaşmaya götürür.
Gencin öfkesinden ürkerek, ondan korkarak her davranışı alttan alıp "Canım yavrum, cicim kuzum." diyerek her isteğini yerine getirmek, genci kazanmada kısa vadede etkili bir yöntemdir. Gençler bir yandan yerli yersiz isteklerle anne-babasının karşısına dizginlenmeyi bekler. Hoşlarına çıkarken, öte yandan içten içe çıktığını anlatan anne-babaya gitmese de neye, niçin karşı saygı duyarlar. Bu nedenle anne- baba, kesin tutum sergilemekten çekinmemelidir. Ancak yürütemeyecekleri bir kararı da almamalıdır. Gencin tartışarak, koparacağı izni, ona baştan anne ve babayı usandırarak vermek daha uygundur.
Bir başka önemli kural, ayrıntılar üzerinde gençle sürtüşmeye kuşamı, oturuşu, kalkışı gibi girmemektir. Saç biçimi, giyimi konuların üstünde çok durmak, gereksiz tartışmalara girmek anne- babanın genç üzerindeki otoritesini aşındırır.
Gençlik çağında özgürlükleri artırarak gence daha geniş bir serbestlik tanımak gerekir. Ancak gence ev içinde değişmeyen ve herkesin uyduğu kesin kuralların olduğunu hissettirmek yerinde olur.
Son olarak şu unutulmamalıdır; bir arada yaşayan insanların ara sıra sürtüşmeleri kaçınılmazdır. Her sağlıklı ailenin de yer yer çatışmaya girebileceği gerçeğini kabullenmek gerekir.
AŞAĞIDAKİ YAZILARI DA OKUMAK İSTEYEBİLİRSİNİZ!
Adolescence ve Gerçek Hayat: Kimlik Arayışında Dijital Tuzaklar
Zengin Baba, Yoksul Baba Kitabı Üzerine Bir İnceleme
Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Nedir?
Başarılı Aile Şirketlerinin Özellikleri Nelerdir?
Geleceğin Meslekleri Nelerdir?
Kuvvetli Taraflarınızı Neden Bilmek Zorundasınız?
Üstün Yetenekli Çocukların Özellikleri
Üstün Yetenekli Çocukların Anne Babalarına Tavsiyeler
Çocuğunuza Sevgi ve Yardımseverlik Erdemlerini Kazandırmak